5 Kasım 2012 Pazartesi

Ali İpek'in "Hşşşt!" Kariyeri



FM Ali İpek gürültüden hiç haz etmezdi ve gürültü yapan kim olursa olsun, sertçe "hşşşt!" çekerek ayarı verirdi. Bazı durumlarda normal insanların duyamayacağı "küçük" gürültüleri bile hassas kulağıyla duyar ve "hşşşşt!"i yapıştırırdı.
Örneğin: Bir yaz günü. hava epey sıcak. TED'de çalışanlar dışında yalnız Gökhan Abay ile ben varız. Bir masada karşılıklı oturmuş, sıcaktan canımız çıkmış vaziyette, gıkımızı bile çıkarmadan satranç taşlarını üst üste dizip kuleler yaparak akşam olup havanın biraz serinlemesini bekliyoruz. Derken, Ali İpek içeri girdi ve dut yemiş bülbül gibi oturan ikimizden başka kimsenin olmadığı salona daldı, "hşşşşt!" çekti ve çıktı. Kim bilir bizim duymadığımız neyi duymuştu?

Aynı yıllarda, önemli bir turnuvanın açılış törenine katılan o zamanların bir bakanı ve bir gençlik-spor genel müdürü de "hşşşt!" gazabından paylarına düşeni almışlardı. Bu devlet büyükleri açılışı onurlandırmış ve konuşmalarını yapmışlar, sıra turnuvanın başlamasına gelmişti. (Normalde "harala-gürele" gürültülü satranç ortamları, turnuva başladığı andan itibaren ölüm sessizliğine bürünür ve kimseden çıt çıkmaz.) Hakem turun başladığını ilan etmiş ve herkes susmuştu. Bu durumu bir an için idrak edemeyen devlet büyükleri, kendi aralarında iki kelime etmeye kalkınca, Ali İpek'in acımasız tepkisiyle karşılaşmışlardı: "Hşşşşt!"

Bazı ülkelerde bilim adamları, sanatçılar ve sporcular el üstünde tutulur.
Ermenistan'da oynanan bir olimpiyat sırasında, yeterince büyük salonları olmadığından, her ülkenin oyuncuları aynı salonda değil.
Bizim takımımız, ilk tura özgü, Rusya ve ABD'nin de olduğu elit salonda...
O sırada Kasparov -ki Ermenistan'daki presijini hayal edin: Yüzlerce kişinin bulunduğu olimpiyat salonunda sadece ona tahsis edilmiş bir tuvalet var-  car car konuşuyor.
Ali İpek'in arkası dönük, kim olduğunu umursamadan "hşşşşt"ini çekiyor ve Kasparov'u susturuyor!

0 yorum:

Yorum Gönder